Eski zamanların birinde bir adam, hayatın ne olduğuna
kafaya takmış ve cevabını bulmak uğruna; gezmedik köy, kasaba, ülke bırakmamış.
Bir çok cevaplar da bulmuş lakin bu cevapların hiçbirisi
aklına yatmıyormuş.
"Mutlaka akla yatan bir cevabı olmalı bunun!"
diyen adamı hiç kimse de aramaktan vazgeçirememiş.
Derken nihayet bir köyde, konuştuğu insanlar ona "Şu
karşı ki dağları görüyor musun? Orada ihtiyar bir bilge yaşar; istersen git,
birde ona sor, belki aradığın cevabı sana verebilir." demişler.
Bizim ki durur mu? Hemen koyulmuş yola ve çok zorlu bir
yolculuktan sonra ihtiyar bilgenin yaşadığı yere ulaşmış; ulaşır ulaşmaz da hiç
beklemeden "Hayatın anlamı nedir?" diye bir solukta soruvermiş bilgeye.
- "Çok basit! demiş bilge, bunun cevabını elbette
söyleyebilirim sana ama, önce bir sınavdan geçmen gerekiyor." ve teklifi
hemen kabul eden adamın eline bir çay kaşığı vermiş, içinde silme doldurulmuş
zeytinyağı olan bir çay kaşığı! Sonra;
- "Şimdi dışarı çık ve bahçede bir tur atıp tekrar
buraya gel" demiş ve peşi sıra da eklemiş; "Yanlız dikkat et,
kaşıktaki zeytinyağ eksilmesin; eğer bir damla eksilirse sınavı
geçemezsin!"
Adamcağız gözü çay kaşığında, koca bahçeyi kan ter içinde
turlamış gelmiş.
Bilge önce bakmış; kaşıkta ki yağ bir damla eksilmemiş.
Sonra sormuş; peki bahçe nasıldı? Adam şaşkın cevap
vermiş:
- "Bilmem, ben kaşıktan başka yere bakmadım
ki.."
Yağ dolu kaşığı tekrar adama veren İhtiyar Bilge:
- "Şimdi tekrar elinde ki kaşıkla bahçeye çık ve
yine bir tur atıp tekrar gel ama, bu sefer geldiğinde bana bahçeyi de
anlatacaksın." demiş..
Elinde zeytinyağı dolu kaşıkla tekrar dışarı çıkan adam
bu sefer gördükleri karşısında gözlerine inanamamış... Bahçedeki güzellikler
insanı adeta büyülüyormuş, öylesine muhteşem bir bahçe...
Bu sefer geri döndüğünde bahçenin ne kadar muhteşem
olduğunu, rengarenk çiçekleri, kelebekleri, ağaçları, meyveleri, şırıl şırıl
akan dereyi, derede oynaşan balıkları, çimlerde koşturan kuzuları anlatmış da
anlatmış... Bilge gülümsemiş; "Evet ama, kaşığında hiç yağ
kalmamış!?.." ve devam etmiş;
- "İşte sorunun cevabı; hayat senin bakışınla anlam
kazanır. Ya hayat akıp giderken sen sadece bir noktaya takılıp kalır ve başka
hiçbir şeyin farkına varmazsın,
Ya da kafanı kaldırıp etrafına da bakar, hiç bir şeye ve
dahi hiç kimseye takılıp kalmayarak hayatını yaşarsın. İşte hayat budur; fark
ederek yaşamak!
"Hayatının anlamı da, değeri de, güzelliği de senin
bakışlarında gizlidir...."
Belhli Celaleddin'in de dediği gibi;
Güzel bakan güzel görür,
Güzel gören güzel düşünür,
Güzel düşünen hayatından lezzet alır!..
ve güzellik, güzel görmek istediğin herşeydedir.. |