10 Haziran 2016 Cuma

KALBİN AHLAKI EDEPTİR!

Dili şiirle, sanatla, mecazla güzelleştirmek gerektir.
Zira dilin edepli olması, nefsin de edepli(güzel ahlaklı) olması demektir.
Şöyle bir bakınca çocuklara, gençlere, televizyon ekranlarına, sinema perdelerine, sohbet masalarına, kimi kitaplara, kimi şarkılara, kimi şiirlere... anlıyor ki insan, çağımızın en değerli yitiğidir: Edep!



Haddini bilmek, zarafet, nezaket, terbiye, hicap, utanma... gibi edep bahisleri ise neredeyse kaybolmuş.
"İnsanın edebi altınından hayırlıdır" veya "Edep insanın ziynetidir" sözleri unutulmuş/unutturulmuş ve maalesef hafızalarımızdan silinmeye yüz tutmuş.


Önce;
"Edep Ya Hu!.."


Sonra;
"Edep bir tâc imiş nûr-ı Hudâ'dan
Giy ol tacı emîn ol her belâdan."


Eskiden; güzellik Allah'ın lütfu, nurun yansıması olarak görülür; edep ise kişinin gönül aynası bilinirdi.
O yüzden ki: Ey gönül! Sen sen ol da kimsenin gönlünü yıkma. Dikenin ucuna çıkta, edep çizgisinden çıkma! denilirdi.


"Ehl-i diller arasında aradım kıldım talep
Her hüner makbul imiş, illa edep, illa edep!"


Edebini yitirmiş bir insan, toplum bünyesinde ki en tehlikeli virüstür.


KALBİYLE ŞAİR, AKLIYLA HÜKÜMDAR: MUHİBBİ

Hây hûdan fârig ol âlemde sultanlık budur
Pendini gûş eyle gel mûrun Süleymânlık budur
Her kim ki kılsan nazar sen anı senden yeg bilüp
Görme kendü kendüzün zîrâ ki şeytânlık budur
Her ne kim sana sanursun san anı kardaşuna
Fi'l-hakîka sözümü gûş et müselmânlık budur
Âkil isen istedügün iste ahır sendedür
Gayr yerden ister isen belki hayvânlık budur
Nefs hazzın ey Muhibbî verme gel hayvân-sıfat
Zabt-ı nefs et ârif ol 'âlemde insanlık budur
----------0----------
Dünyanın hay huyundan yakanı kurtar; âlem de sultanlık işte budur.
Karınca bile olsa öğüdüne kulak ver ki, Süleymanlık budur.
Her kiminle karşılaşırsan, onu kendinden yeğ bil.
Sakın bir ben deme, kibirlenme ki, bu huy şeytana hastır.
Kendine her ne istiyorsan, din kardeşin için de iste.
Bu sözüme kulak tut ki, hakiki Müslümanlık işte budur.
Akıllı ol da her ne istersen kendinden iste, istediğin neyse yalnız sendedir.
Başkasında istersen, bu nefsinin işidir ve hayvanlıkta belki budur.
Ey Muhibbi!..
Hayvan gibi davranıp, nefsinin hoşuna gidecek hazzı ona verme;
Bilakis arif olup nefsini zapt eyle ki, dünyada insanlık işte budur.
 

(Muhibbi, Kanuni Sultan Süleyman'ın mahlasıdır.)


İNSAN, ZAMAN VE MEKAN - AHMET HAMDİ TANPINAR

Ne içindeyim zamanın, ne büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir anın parçalanmaz akışında.

Bir garip rüya rengiyle uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgârda uçan tüy bile benim kadar hafif değil.

Başım sükûtu öğüten uçsuz bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş, abasız, postsuz bir derviş.

Kökü bende bir sarmaşık olmuş dünya, sezmekteyim;
Mavi, masmavi bir ışık ortasında yüzmekteyim.

ŞAHSİYET VE UZVİYET

Birincisi ruh, 
İkincisi organizma.
Kimlik ile bünye,
Sıret ile suret,
Mana ile madde,
...
İnsan;
Şahsiyetiyle cemiyete, 
Uzviyetiyle tabiata ayna.
Uzuvlarını gösteren aynayı bulmak kolay,
Zorluk, ruhunu yansıtacak aynayı bulmakta.
Uzviyeti görünür kılan şey, insiyaktır.
İnsanı insiyakların kuklası olmaktan kurtaran, yüksek ahlaktır.
Ve yüksek bir ahlak
Ancak,
Yüksek bir şahsiyete sahip olanlarda vardır.

9 Haziran 2016 Perşembe

HAYVAN BAKAR, İNSAN OKUR!

Okumak sûrete bakarak aslı tahsil etmektir.
Yâni manaya ermek, yâni görünene bakarak görünmeyeni akletmek...
Ve hattâ yüreğinde hissetmek!


Bahr içinde katreyim bahr oldu hayrân bana,
Ferş içinde zerreyim arş oldu seyrân bana.
Dost göründü çün ayân kalmadı bir şey nihân,
Tûfân olursa cihân bir katre tufân bana.
Sûrette nem var benim sîrettedir ma’denim,
Kopsa kıyâmet bugün gelmez perişân bana.
Kâf‐ı dil Ankâsıyım sırrın âşinâsıyım,
Endişeler hâsıyım ad oldu insân bana.
Niyâzî’nin dilinden Yûnus durur söyleyen,
Herkese çü can gerek Yûnus durur cân bana.

İNSANLAR VARDIR, İÇİNDE CENNET SAKLAYAN

İnsanlar vardır,
Yüreği hep çocuk kalan...
Konuşursun; usulca sarıp sarmalar seni kelimeleri,
Tarifsiz bir neşe katar gününe sözleri,
Ruha şifa gibi gelir,
Baktıkça gözleri...
Huzur bulursun gönlünün yamaçlarında,
Dokunuşlarında bir sihir,
Seslerinde bir büyü,
Gamzeli gülücükleri vardır dudaklarında...

İnsanlar vardır,
Yüreği hep çocuk kalan...
Onlar ki;
Ömür denizinin kıyısında sığınacak bir liman,
Yorgun zamanlarında dinlenecek bir gölge,
Kötü gününde, iyi gününde,
Neşende ve hüznünde,
Hem vurduğunda dibe,
Hem en muhteşem devrin de
Sana eş,
Sana dost,
Sana arkadaştır...
İnsanlar vardır,
Bir ömür, ömrüne yoldaştır...
(♡eralce)

6 Haziran 2016 Pazartesi

HAKİKATİN NE TARAFINDAYIZ?

“Düşümde bir kelebektim.
Artık bilmiyorum ne olduğumu.
Kelebek düşü görmüş olan bir insan mıyım,?
Yoksa insan olduğunu düşleyen bir kelebek mi?"
(Zhuangzi, M.Ö. 4.yy)

Hakikat ‘in ne tarafındayız?
Hiç bir şüpheye yer bırakmayacak bir şekilde nasıl bilebiliriz bunu?
Zekâ, mantık ve bilim...
Bunlar Hakikat ile aramıza bir duvar örmüş olabilir mi?

"...Neden insan her hangi bir hayvan gibi, yeryüzünü bir eğlence merkezi, kendisini de bir turist olarak kabul edip yaşayamıyor?
Bilerek ve isteyerek bu yaşamı seçen insanları; bir zaman sonra "bir şeyleri aşmak, bir şeylerin ötesine geçmek" çabasında görüyoruz.

“Gerçek şu ki korkudan elleriyle yüzünü kapatan insan,  aynı zamanda parmaklarının arasından kendini korkutan şeyi görmek istiyor!”

Okuduğunuz bu basit cümle insanın yeryüzündeki dramının özeti.
Acıklı bir durum.
Zira parmaklarınızla yüzünüzü ve gözünüzü kaparsanız güvenliktesiniz(!).
Ama kalbinizin derinliklerinden gelen bir ses, kendi kendinize yalan söylediğiniz gerçeğini fısıldıyor...

5 Haziran 2016 Pazar

DOSTLUK ÜZERİNE

Anladım ki sevgi herşeydir, 
Dostluk, kardeslik, arkadaşlık
Cok şey değil;
Bir tebessüm,
Bir selam,
Bir hatır, 
Bir sual...
Küçük şeylerdir aslinda, büyük dostluklara kapı aralayan.
Zor zamanlarda insana güç veren, 
Ne makam,
Ne mevkî,
Ne cüzdan...
Bir dost selâmı,
İki çift güzel kelâm...
En kıymetli hazine,
En tükenmez sermâye,
Dostluklar ve dostlar...
(♡eralce)

AFFETMEK ÖZGÜRLEŞMEKTİR

Ölümün daha da bir hızla, 
Daha da bir iştahla kol gezdiği bu çağda,
Yarına hiç birşey bırakma!
Gücün yetiyorsa; 
Bugün affet, bugün sev, bugün bağışla
Kurtar kendini nefretin esaretinden
Kin ve öfkenin kafesinde tutsak olma
Her şeye rağmen
Herkese rağmen 
Bağışla...
Sonra bağışladıkların için 
Dön, birde kendini bağışla...
(♡eralce)