21 Mart 2016 Pazartesi

AFFETMEK

Affetmek ruhsal ve zihinsel olarak bir hazırlık gerektirir ve koşulsuzdur.
Kin ve nefretin kafesinde tutsak bir ruhla nereye kadar yaşanır, nasıl yaşanır, ne kadar yaşanır?..
Özgürlüğün kanatlarını açabilmesi için ruhlarımızın yücelmeli, zihnimizin berraklaşabilmesi için affedilecek hiçbir şey kalmamalıdır.
Unutulmamalıdır ki:

Affetmek, sevmek değildir
Affetmek, muhabbete durmak değildir
Affetmek, dost bellemek değildir
Affetmek, suçsuz bulmak değildir
Pişmanlık değildir,
Yenilmek değildir,
.....
Haklı bulmak hiç değildir.

Affetmek, nefretin gözaltından çıkmaktır
Affetmek, intikam ateşine son odunu atmaktır
Affetmek, korkunun zincirlerini kırıp, kalbini yaşama yeniden açmaktır
Affetmek, ruhunu onarmaktır
Geleceği kucaklamaktır,
Erdemdir,
Fazilettir,
.....
Hakk'tan af dilemeye yüzün olmaktır.

"Ey diken arayan kimse! İster cennete gir, ister cehenneme; olduğun yerde bu kusurundan büyük diken bulamazsın." der Mevlana

Affetmeyi yenilgi sayanlar, öz güveni zayıf olanlardır
Yarınlarından umudu olmayanlar, 
Kendine dahi verecek sevgisi bulunmayanlar, 
Henüz ölümlü olduğunun idrakine varamamış olanlar, 
Büyümeyenler,
Öğrenmeyenler, 
Gelişmeyenler...

Ey insanlar:
Hiç kimse sadece iyi ya da sadece kötü değildir.
Dünyada kusursuz iki insan olasılığı vardır; biri kesin ölüdür, öteki ise henüz doğmamış olandır!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder