Ah zaman!
Hem dost, hem düşman.
Hem mazlum, hem zalim.
Akdıkça köpüren nehir,
Yiğide ayak bağı,
Namerde at meydanı.
Nefrete dost
Ve tuzak sevdaya.
İyi ile kötünün,
İyilik ile kötülüğün yolunu ayırıcı bazen
Ve bazen rahmette zahmet, zahmette rahmet yumağı...
Hayırda şer, şerde hayır gizleyen sır...
Ah zaman!
Zaman bir çizgi...
Sonu yok, başıda olmadığı gibi...
Herkese bölüştürüldü bir parçası ezel gününde, can meclisinde;
Acıdan ve sevinçten nakış çizelim, desen işleyelim diye üstüne....
Rengi hiç olmadı bu yüzden,
Tezgahta hiç dokunmadı...
Takvimlerden eledik onu, ad koyduk, sınır çizdik...
Dilim dilim eyledik,
Civan iken kemale erdik onunla;çocuktuk, bahara girdik...
Onu ışık ile ölçenlerin ömürleri güneş ile birlikte gömüldü karanlığa,
Kum ile tartanların ömürleri kumlar gibi aktı şişelerden.
Şimdi zaman;
Saatlerde bir tik...tak...
Ve takvimlerde bir yaprak...
Bize hatırlatıyor durmadan:
Uyan ey!..
Eksiliyor saatler, günler, haftalar, aylar...
"Geçen hod geçti gitti, geleceği neylersin
Her nefesin neş'esin; bu demle, bu andan sor"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder