- “Batı medeniyeti
hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna gülerek
-“İyi fikir, yaparsanız iyi olur”
diye cevap vermiş.
Gerçekten de Batı tarihine bakıldığı zaman bir medeniyet değil, ancak bir kültür
olabilmişler. "Koca medeniyet!" geçmişini; müzelerde, kitaplarda, filmlerde biriktirmekle yetinmiş.
Zaten ruh ile nefsi ayıramayan bir topluluğun (ing. spirit, fr. esprit) bunun ötesine geçmesi de imkânsız değil mi?
Zaten ruh ile nefsi ayıramayan bir topluluğun (ing. spirit, fr. esprit) bunun ötesine geçmesi de imkânsız değil mi?
----------0----------
Kelimelerini kaybeden insanlar aklını,
kalbini ve değerlerini de kaybetmiş olurlar.
“Ötekilerin” lisanı ile düşünen ve
konuşan toplumların zihinleri işgal altında kalır.
İnsan’a “homo-economicus” diyen bir
kültürün çocukları; güzellik değil, cazibe peşinde koşabilir ancak.
Zira niteliğe
değil niceliğe odaklanmış olanlar; “değerli” dedikleri zaman insanî değerleri
değil, kıymeti kendinden menkul maddî değerleri kastederler.
Bizim takva aradığımız
coğrafyada onlar petrol arıyorlar.
"İnandığımız gibi yaşamazsak yaşadığımız gibi inanırız."
Tez zamanda aklı köleleştiren bu lisanı terk etmeliyiz. Çünkü zihinlerimiz işgal altındayken her mukaddesimizi kaybeder, kaybettiğimiz hiçbir şeyi de aynı bulamayız.
Bizler farklı kelimelerin insanlarıyız.
Biz;
Alıp satma serbestliğine “Özgürlük” diyemeyiz.
Öfkenin veya intikamın ismini “adalet” koyamayız.
Ateşkesle barışı bir tutamayız.
Deme/meli
Koyma/malı
Tutma/malıyız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder