Gördüm ki hangi ekonomik ya da sosyal sınıfta bulunursa bulunsun, hangi statüde olursa olsun iyi yazanlar ve yazdıkları asırlara sari olanlar her devirde insanların ruhuna dokunmayı başarmışlar, ifade bulamamış duygulara tercüman olmuşlar ve buna karşılık yaşadıkları dönemlerde ekseriyetle biraz tuhaf, biraz deli, biraz garip olarak nitelendirilmişlerdir.
Varlığının idrakine varmış olanlar, nihayetinde düşüncenin ve düşünmenin müptelası olmuş; dünyanın ahval ve şeraiti üzerine düşünmeyi insan olmanın gereği bilmiş, düşünmüş, düşündükçe delirmiş, delirdikçe belirmiş olanlardır.
Zihni, duyulduğu gibi
Gönlü, görüldüğü gibi
Ruhu yaratıldığı hal üzere özgür olanlar; tüm bu düşünce metaforunda her geçen gün derinleşmiş, derinleştikçe dünyaya yabancılaşmış, yabancılaştıkça da yalnızlaşmışlardır.
----------
Gezegenin sadece iki ayağı üzerinde yürüyebilen değil, düşünebilen tek varlığı sıfatına sahip insanın, kendisine bahşedilen ayrıcalıklardan feragat ederek hayvanileşmesi, kendi cinsine bu denli düşmanca duygular beslemesi ve her geçen gün vahşet üstüne vahşet işlemesi, kendini bilenlerin yüreğinde derin yaralar açmaktadır.
İnsan doğasının yaşamak için öldürmek gibi hayvani bir düzenin aksine, yaşamak için yaşatmayı merkezine alan bir sistem üzerine kurulduğunu bilenler için hayat, mevcut dünya düzeninde gün geçtikçe daha da dayanılmaz bir hâle gelmiştir.
Geçen ve dahi geçmekte olan günler göstermektedir ki; birlik ve beraberlik ruhunu yakalayamayan toplumlar, yeryüzünün çıkar çarkı içinde tarih boyunca acı, yokluk, açlık ve hiçlik çekmeye mahkum olmuş; sefalet ve felaket batağında çırpınıp durmuşlardır.
Mevcut bu düzen, maalesef ki çarkını döndürmek ve kendi kendini yememek için her yüzyıl da mutlaka bir yerlere saldırmış ve her saldırış milyonlarca insanın hayatına mal olmuştur.
Birlik ve beraberlik ruhundan uzaklaştırılan, kısımlara-kesimlere-bölümlere ayrıştırılan, biz değil de beriki-öteki olan, örgütlenemeyen, aynı yöne kürek çekemeyen toplumları hiç tereddüt etmeden dişlileri arasına alan çark; onları önce unufak etmiş, sonra da alacağını alıp geriye koca bir enkaz bırakarak sahayı terk etmiştir.
----------
Bugün bir kez daha ivmesini artırmış olan bu çarkın dişlileri arasına girmekten milletimizi ve memleketimizi muhafaza etmek ve bu emperyalist düzene teslim olmamak için,
Güçlü bir Türkiye için,
Hep birlikte,
Milletçe,
Toplumumuzun tüm renkleriyle,
Yan yana, diz dize, omuz omuza durulmalı,
Öncelik daima vatan olmalı,
Iyi düşünülmeli, doğru karar verilmelidir.
Varlığının idrakine varmış olanlar, nihayetinde düşüncenin ve düşünmenin müptelası olmuş; dünyanın ahval ve şeraiti üzerine düşünmeyi insan olmanın gereği bilmiş, düşünmüş, düşündükçe delirmiş, delirdikçe belirmiş olanlardır.
Zihni, duyulduğu gibi
Gönlü, görüldüğü gibi
Ruhu yaratıldığı hal üzere özgür olanlar; tüm bu düşünce metaforunda her geçen gün derinleşmiş, derinleştikçe dünyaya yabancılaşmış, yabancılaştıkça da yalnızlaşmışlardır.
----------
Gezegenin sadece iki ayağı üzerinde yürüyebilen değil, düşünebilen tek varlığı sıfatına sahip insanın, kendisine bahşedilen ayrıcalıklardan feragat ederek hayvanileşmesi, kendi cinsine bu denli düşmanca duygular beslemesi ve her geçen gün vahşet üstüne vahşet işlemesi, kendini bilenlerin yüreğinde derin yaralar açmaktadır.
İnsan doğasının yaşamak için öldürmek gibi hayvani bir düzenin aksine, yaşamak için yaşatmayı merkezine alan bir sistem üzerine kurulduğunu bilenler için hayat, mevcut dünya düzeninde gün geçtikçe daha da dayanılmaz bir hâle gelmiştir.
Geçen ve dahi geçmekte olan günler göstermektedir ki; birlik ve beraberlik ruhunu yakalayamayan toplumlar, yeryüzünün çıkar çarkı içinde tarih boyunca acı, yokluk, açlık ve hiçlik çekmeye mahkum olmuş; sefalet ve felaket batağında çırpınıp durmuşlardır.
Mevcut bu düzen, maalesef ki çarkını döndürmek ve kendi kendini yememek için her yüzyıl da mutlaka bir yerlere saldırmış ve her saldırış milyonlarca insanın hayatına mal olmuştur.
Birlik ve beraberlik ruhundan uzaklaştırılan, kısımlara-kesimlere-bölümlere ayrıştırılan, biz değil de beriki-öteki olan, örgütlenemeyen, aynı yöne kürek çekemeyen toplumları hiç tereddüt etmeden dişlileri arasına alan çark; onları önce unufak etmiş, sonra da alacağını alıp geriye koca bir enkaz bırakarak sahayı terk etmiştir.
----------
Bugün bir kez daha ivmesini artırmış olan bu çarkın dişlileri arasına girmekten milletimizi ve memleketimizi muhafaza etmek ve bu emperyalist düzene teslim olmamak için,
Güçlü bir Türkiye için,
Hep birlikte,
Milletçe,
Toplumumuzun tüm renkleriyle,
Yan yana, diz dize, omuz omuza durulmalı,
Öncelik daima vatan olmalı,
Iyi düşünülmeli, doğru karar verilmelidir.