1 Aralık 2016 Perşembe

BİLDİKLERİMİZİN SIRRI YOKTUR, AMA ANLADIKLARIMIZ SIRLARLA DOLUDUR; BİZİ ANLATAN SIRLARLA...

"İnsanoğlu şahsiyetinin sırrını bildiklerine değil, anladıklarına borçludur."
 
Bildiklerimiz bir çok şeyle ilintilidir; okuduklarımızla, dinlediklerimizle, gördüklerimizle... Lakin anladıklarımızın ilintili olduğu tek şey: Biz/İZ!..

Anladıklarımız bizi tüm diğer insanlardan ayıran, bizi biz yapan karakter İZ/lerimiz. Ne olduğumuzun, ne olmadığımızın, kim olduğumuzun, kim olmadığımızın, şahsiyetimizin, zihniyetimizin, kabiliyetimizin, karakterimizin, kişiliğimizin pazara çıktığı tezgahımız.

İşte bu nedenledir ki bana göre insanın öncelikle bildiklerinin değil, anladıklarının hesabını tutması; bildikleriyle değil, anladıklarıyla kendini yorumlaması gerekir.

Kişi anladıklarında anlatının değil, kendinin İZ/ini sürmelidir.
Kişi söylediklerinden ve yaptıklarından sorumludur. Muhataplarının anladığından değil.

30 Kasım 2016 Çarşamba

KELEBEKLERİ İTMEYİN

Adam dua etti sessizce: " Tanrım konuş benimle "
Ve bir kuş cıvıldadı ağaçta,
                                      ama adam duymadı.
Bağırdı sonra, tüm gücüyle: " Tanrım konuş benimle "
Ve gökyüzünde bir şimşek çaktı,
                                              adam oralı bile olmadı.
Etrafına bakındı bir gece: "Tanrım seni görmeme izin ver " dedi
Bir yıldız parladı gökyüzünde,
                                                farkına varmadı.
Haykırdı: " Tanrım bana bir mucize göster " diye
Bir bebek doğdu yakınında bir yerde,
                                                          bilmedi.
Sonra çaresizlik içinde kıvrandı: " Dokun bana Tanrım, burada olduğunu anlamamı sağla "
Bir kelebek kondu omzuna,
                                           adam kelebeği elinin tersiyle itti...

ÇOCUK

Günde kaç milyon insan ölür yeryüzünde,
doğar kaç milyon?
Kaçı yaşar,
kaçı yaşadım diyebilir?
Kaç çocuk gençliğini görebilir,
sevebilir, gülebilir?
Yeryüzünde kaç çocuk üç öğün yemek yiyebilir?
Kaç çocuk gün yüzü görebilir,
daha kaç çocuk büyümeden ölebilir?
Çocuklara kıymayın efendiler, 
kıymayın çocuklara!


Bir yerimiz varsa bu dünyada
Her şey insanca olmalı;
Sevmekte, yaşamakta, ölmekte...diyordu dün Edip Cansever
Biz de diyoruz ki bugün:
Bir yerimiz yok bu dünyada
Hiçbir şey insanca olmuyor
Ne sevmek, ne yaşamak, ne ölmek...